Park Joven Bilkent Üniversitesi Kampüsü’nden Bilkent Konutları’na doğru uzanan aksta, sakin bir yapılaşmanın hakim olduğu, yüksek prestijli bir bölgede yer almaktadır.

Arazi A+ kullanıcı kitlesine hizmet eden bir alanda konumlanmaktadır ve aynı zamanda göz alıcı şehir manzarasına ender bulunacak bir bakış açısıyla, kesintisiz şekilde hakimdir. Arazinin tamamıyla açık bir konumda yer almasından ötürü tüm birimlerin manzara görüş imkanı bulunmaktadır. Bununla birlikte, doğu-batı ekseninde uzanan, ince ve uzun arazi formu, blokların tek sıra halinde dizilerek birbirlerinin görüşünü kesmeden yerleştirilmesine olanak tanımıştır.

Projenin başlangıç aşamasında, yerleşim planı yan cephelerde de kütlelerin birbirine olan mesafeleri geniş tutulacak şekilde oluşturulmuştur. Temel vurgu, tek bir kütle haricinde yapı yükseklikleri belirli bir ölçüde bırakılarak, nitelikli mesafelerle kurgulanması olmuştur. Projenin algısını güçlendirecek, ana temsili yapı 36 kattan oluşan bir kule olarak tasarlanmıştır ve mevcut arazinin en düşük kot seviyesine gelecek şekilde yerleştirilmiştir.

Bu esas ekseninde, arazi avantajı olarak kabul edilen manzara kriterinden maksimum derecede faydalanmak amacıyla ve kütleleri yüksek seviyede tutmamak adına cephe alanını maksimize edecek daire ve kütle yapısı üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. İlk aşamadan itibaren alınan kararlar doğrultusunda daire tiplerinde farklılık yaratmamayı hedefledik. Bu nedenle, dikey ve eş blok tasarımları ile projeyi şekillendirdik.

Cephe tasarımında, özellikle salon bölümünde manzara etkisini kesintisiz şekilde kullanıcıya sunabileceğimiz giydirme cephe sistemini projeye entegre ettik. Diğer bölümlerde havalandırma ve balkona çıkma gibi fonksiyonların kolaylıkla karşılanabileceği daha konvansiyonel bir çizgide alüminyum doğramalar ve güneş kırıcı çelik örgü paneller ile çarpıcı bir algı ortaya çıkarttık.

Toplam 170.000 m² inşaat alanına sahip projede yıldız olarak adlandırdığımız kat planında  dairelerin her birinin kendi başına üç cepheli ve bu anlamda faydalı cephe alanının maksimum olduğu, salon bölümünde ve yatak odasında bakış açısının yakalanabileceği, tüketici konfor ve lüksünü sağlayabilecek bir şema üzerinde hareket ettik. Daireler içerisinde yer alan her bir birimde gerekli olabilecek tüm mekânları konforlu bir alan büyüklüğünde ortaya çıkarttık. Böylelikle, aynı zamanda ölü alanları ve uzun koridorları da azaltmış olduk. Kış bahçesi bölümünü ise mutfakla bütünleşen, tüm aile bireylerinin salon dışında kullanabileceği bir yaşam alanı olma özelliğiyle projeye kazandırdık. Bununla birlikte, vestiyer odası, geniş balkon, köşe salon gibi her projede olmasını arzu ettiğimiz nitelikleri tek tek projeye dahil ettik.

Daire planlarının yanı sıra yapı çekirdeklerinde gerekli asansör sayısını ve yönetmeliklerin gerektirdiği kaçış merdiveni ve acil durum asansörü gibi ihtiyaçları karşıladık. Kat hollerinde ise her dairenin girişi kendine özel olacak şekilde bir planlamayla, evlerine giriş yapan kişilerin karşı akslarında farklı bir daireyi görmemelerine imkan tanıdık.

AYŞİN SEVGİ KARAKURT – Y. MİMAR / AS ARCHITECTS KURUCUSU